Liselilerin büyük başarısı: Koku takip eden deprem robotuna ABD’den ödül
İstanbul Atatürk Fen Lisesi’nin 12’nci sınıf öğrencileri Muhammed Başar Özcan, Salih Çelik ve Burak Eren Demir geçtiğimiz yıl TÜBİTAK’ta gelen birinciliğin ardından ABD’nin Los Angeles şehrinde düzenlenen ISEF’te yarışmaya hak kazandı. Yarışmaya ABD’nin 49 eyaletinden ve 70 ülkeden 2 bin genç katıldı. Temsilcilerimizin İzmir depreminden yola çıkarak tasarladıkları otonom deprem arama kurtarma robotu; farklı ülkelerde yoksulluğu azaltmak ve hayat kurtarmak için çalışan bir devlet kurumu olan ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID) ’Uluslararası Teknolojik Gelişim Organizasyonu Özel Ödülü’ne layık görüldü.
1 KİLOMETRE MENZİLDE TARAMA YAPIYOR
Projenin koordinatör öğretmeni Mehmet Durmuş öğrencilerinin başarısını şöyle anlattı:
“Öğrencilerimiz robot takımını enkaz altında kalan afetzedelerin tespiti ve daha hızlı kurtarılabilmeleri için tasarladılar. Enkaz başına götürülen bu robotlardan ‘istasyon’ robotu enkaz üzerinde bir yerde konumlandırılıyor. ‘Operasyon’ robotu dediğimiz diğeri ise enkaz altında canlı tespiti için her noktaya girip kendi kendine ilerleyebiliyor. Arama faaliyetlerini yürütürken bir yandan da eş zamanlı olarak istasyon başındaki kurtarma ekiplerine bilgi akışı sağlıyor. Açık alanda 1 kilometrelik menzili tarayabilen robotun enkaz altındaki tarama mesafesi ise beton kalınlığına göre 30 metreye kadar çıkıyor. Ayrıca üzerindeki kameranın görüntülerini kurtarma ekiplerine anlık iletebiliyor. Ekipler ise bu görüntüleri ve verileri yine öğrencilerimizin hazırladığı yazılım sayesinde VR gözlüklerle ya da bilgisayar ekranından takip edebiliyor. Böylece nerede arama kurtarma çalışması yapılacağı anlaşılıyor.
YÜZDE 93 BAŞARIYLA İNSANA DOĞRU GİDİYOR
Robotu benzerlerinden ayıran en önemli fark ise ‘elektronik hassas burun’ özelliği. İnsan vücudunun salgıladığı bazı gazlar var. Robot, sensörler sayesinde bu gazların peşinden otonom şekilde gidebiliyor. İdrardan yayılan amonyak kokusu da robot için önemli ipuçlarından biri. Elektronik burunun doğruluk oranı yüzde 93.18. Halihazırda arama robotları tek bir noktada çalışabiliyor. Göçük altına inmek yerine genelde girilebilecek delikleri tespit ediyorlar. Tek bir alana odaklanabiliyor ve arama kurtarma ekibinin yönlendirmesiyle hareket edebiliyorlar. Bu robot ise otonom olarak hareket ediyor. Yani sensörleriyle bir yaşam belirtisi algıladığında o yöne doğru hareketleniyor.
GİREMEYECEĞİ DELİK YOK
İstasyon robotu 50 santime 30 santim ebadında. Operasyon robotunun tekerlek yapısı alana göre değiştiği için boyutları da değişebiliyor. Tekerlek sistemi aktif değilken 8 santime 10 cm, tekerlekler açılınca 14 santime 14 santim. Bu özel tekerlek sistemi sayesinde çok daha yüksek engelleri aşabiliyor ya da girmesi zor alanlara girebiliyor. Düz bir alanda normal bir tekerlek gibi düşünün, engebeli bir yere girince yaprak şekline dönüşüyor. Böylece merdiven çıkıp engel aşabiliyor. AFAD’da bir enkazda test yaptık ve başarılı sonuçlar aldık. İstasyon robotu 328 dolar, operasyon robotu da 155 dolara üretiliyor. Biz farklı sensörleri kendimiz birleştirerek yazılımı da kendimiz yaparak daha etkili bir ürünü binlerce dolardan daha uyguna çıkarabildik.
ENKAZ ALTINDAKİ BUSE İLHAM OLDU
Öğrencilerimizin başarısını gururla takip ettik. Bu projeye başladığımızda 6 Şubat depremlerini henüz yaşamamıştık. Çıkış noktası 2020’deki İzmir depremi oldu. O depremde hafızalara kazınan sembol isimlerden biri 9 buçuk saat sonra enkaz altından kurtarılan Buse Hasyılmazdı. Kendisiyle ilk temas gerçekleştikten sonra dönemin Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’yle yaptığı telefon görüşmesinde ‘siz köpekleri salın ben kedi sesi çıkarayım’ demişti. Ekip bu olaydan çok etkilenmişti, ilham kaynağı oldu. Öğrencilerimizden Muhammed Başar da İzmir depremini yaşamıştı neyse ki hasarsız atlatmışlardı.
ISEF NEDİR?
Society for Science & Public adlı kuruluş tarafından 1950 yılında başlatılan ve her yıl düzenlenen Uluslararası Regeneron ISEF Bilim ve Mühendislik Yarışması (ISEF) üniversite öncesi eğitimde bilim ve mühendislik alanında dünyanın en büyük uluslararası yarışması olarak biliniyor. Dünya çapında milyonlarca öğrenci her yıl kendi ülkelerinde belirli bilim yarışmalarında mücadele ediyor. Bu yarışmalarda en iyi dereceleri alan öğrenciler de ISEF’in büyük finaline katılma şansını elde ediyor. Dünyanın genç dahilerini bir araya getiren ISEF’e 2002 yılından bu yana Türk öğrenciler de katılıyor.